<data:blog.title/>

<data:blog.pageName/>-<data:blog.title/>









oruç etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
oruç etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

22 Mayıs 2016 Pazar

“Âlem, böyle gelmiş, böyle gider” demek!

“Âlem, böyle gelmiş, böyle gider” sözü, âlemin kadim, sonsuz olduğunu gösteriyor ki, böyle inanmak küfürdür!
 
 
Sual: Bazı kimseler, “âlem, böyle gelmiş, böyle gider” diyerek, ahireti, öldükten sonra dirilmeyi inkâr etmektedirler. İmanın şartlarından olan ahireti, öldükten sonra dirilmeyi inkâr etmek, imanı gidermez mi?
Cevap: Peygamberlerin söz birliği ile bildirdikleri ve İslâm âlimlerinin bizlere ulaştırdıkları bilgiler, şunun bunun düşünceleri, hayalleri ile yok edilemez. “Âlem, böyle gelmiş, böyle gider” sözü, âlemin kadim, sonsuz olduğunu gösteriyor ki, böyle inanmak küfürdür, imanı giderir. Âlemin yok olacağını inkâr etmektir. Halbuki Kur’an-ı kerim, her şeyin yok olacağını açıkça bildiriyor. İnsanların yok olacağına ve tekrar var olacaklarına inanıyoruz diyenler arasında, bazı kimseler de; “İnsan, toprak maddesinden meydana gelmiştir. Ölünce çürüyüp, yine toprak, su ve gazlar hâline dönecektir. Bu maddelerden bitkiler ve bitkilerden hayvanlar hasıl olmakta, bunları insanlar yiyerek, et, kemik, meni hâline dönmekte ve böylece başka insanlar meydana gelmektedir. Kıyamet kopması, insanların tekrar yaratılması, işte böyle olur” diyorlar.
Bu sözdeki madde değişmeleri elbette doğrudur. Çünkü Allahü teâlânın âdet-i ilahiyyesi böyledir. Fakat insanların tekrar yaratılması böyle olur demek, yanlıştır. Çünkü Haşrı, Neşri ve Kıyameti inkâr etmektir. Kıyamet gününün gelmesi ve ölülerin mezarlarından kalkacakları, bütün canlıların bir meydanda toplanacakları, meleklerin yazdığı kitapların ortaya çıkarılacağı, hesap verileceği, terazinin kurulacağı, müminlerin Sırat köprüsünden geçecekleri, kâfirlerin, inkâr edenlerin Cehenneme düşecekleri ve sonsuz azapta kalacakları, Kur’an-ı kerimde ve hadis-i şeriflerde bildirilmiştir.
           ***
Sual: Bir şarta bağlı olarak yapılan adak, şart edilen şey olmadan önce yerine getirilebilir mi?
Cevap: Bir şarta bağlı olmayan nezri, adağı, tayin ettiği zamandan önce yapmak caizdir. Fakat, şarta bağlı olan nezri, adağı ise, istenilen şart hasıl olmadan önce yapmak sahih olmaz.
           ***
Sual: Şaban ayında bir ay oruç tutacağım diye adakta bulunan bir kimse, bu ayın tamamını mı oruçlu geçirir?
Cevap: Adı belli bir ayın orucunu adak eden kimse, o ay her gün oruç tutar. Bozduğu günleri ise, kaza eder. Ayın adını söylemedi ise, çeşitli aylarda, bir ay, otuz gün oruç tutar.
23.05.2016

[Continue Reading]

20 Temmuz 2015 Pazartesi

Şevval ayında ( bu ayda ) oruç

Hadis-i şerifte buyuruldu ki: ''Ramazandan sonra Şevval ayında da 6 gün oruç tutan, anasından doğduğu günkü gibi günahsız olur.''

Sual: Ramazandan sonra, Şevval ayında oruç tutmanın önemi nedir?

CEVAP: Her zaman oruç tutmak sevabdır. Hadis-i şerifte, (Oruç, Cehennem ateşinden koruyan bir kalkandır) buyuruldu. (Buhârî)

Şevval ayında tutulan orucun çok sevabı vardır. Üç hadis-i şerif:

(Ramazandan sonra Şevval ayında da 6 gün oruç tutan, anasından doğduğu günkü gibi günahsız olur.) [Taberânî]

(Ramazan orucuyla Şevvalde de 6 gün oruç tutan, bir yıl oruç tutmuş sayılır.) [İbni Mâce]

(Ramazan ayı orucu on aya, Ramazandan sonra tutulan 6 gün oruç da iki aya mukabil olur ki, böylece bir yıl oruç tutma sevabına kavuşulur.) [İbni Huzeyme]

Bu 6 gün orucun bayramdan sonra hemen tutulması iyidir. Aralıklı tutmak da caizdir. Kazaya niyet ederek tutmalı. Kaza oruçlarını, pazartesi ve perşembe günleri tutmak daha iyidir.

İKİ GÜN KAZA ORUCU

Sual: Ramazan ayında tuttuğumuz oruçlar tam isabet etse, yani 30 gün oruç tutsak, yine bayramdan sonra iki gün oruç tutmak gerekiyor mu?

CEVAP: Evet, hilâl dinin emrine uygun gözetlenemediği için, tutulan oruçların tamamı, Ramazana rastlasa bile, ilk ve son günü şüpheli olduğundan, bayramdan sonra iki gün kaza orucu tutmak gerektiği Bahr, Hindiyye, Kadıhan gibi muteber eserlerde yazılıdır. Seyyid Abdülhakîm-i Arvâsî hazretleri de, (Böyle yerlerde bulunan Müslümanların bayramdan sonra, kaza niyetiyle, iki gün daha oruç tutmaları lazımdır) buyurmuştur.

Şevval ayında altı gün oruç tutarken, kazaya da niyet edilirse, bu iki günlük kaza orucu da tutulmuş olur.

SOLAK OLANIN YİYİP İÇMESİ

Sual: S. Ebediyye kitabında, (Sağ elle yiyip için! Çünkü şeytan, sol elle yiyip içer!) hadisi bildirildikten sonra; giyinmek, yiyip içmek gibi âdetteki sünnetleri mazeretsiz yapmamanın tenzihen mekruh olduğu ve Peygamber efendimizin ekmeği sağ, karpuzu sol eline alıp yediği, bir ihtiyaç olunca, sol elle yiyip içmenin caiz olduğu bildiriliyor. Solak olanın, sol elle yiyip içmesi, caiz değil mi?

CEVAP: Elbette caizdir. Resulullah efendimizin “sallallahü aleyhi ve sellem”, iyi şeylere sağdan başlamak, yiyip içmek, giyinmek ve sakal bırakmak gibi zevaid sünnetlerini unutarak veya bir özürle terk etmek caizdir. Bunlar, tenzihen mekruh olduğu için, özürsüz bile terk edilse günah olmadığı S. Ebediyye’de, Hadîka’dan alınarak bildirilmektedir. Bir mazeret olmadıkça, elbette bu sünnetlere de uymalıdır.

20.7.2015

[Continue Reading]
Powered By Blogger · Designed By Seo Blogger Templates